AV. YASEMIN ÖĞÜT’ ÜN ANAYASAMIZ- TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER- KISITLANMASI KONULU MAKALESİ
Tarih: 16.12.2011 | Okunma Sayısı: 4221
Av. Yasemin ÖĞÜT
ÇANKIRI BAROSU BAŞKANLIĞI 
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ KOMİSYONU BAŞKANI
 

ÇANKIRI BAROSU BAŞKANLIĞI

KÜLTÜR VE SANAT MERKEZI KOMISYON BAŞKANI AV. YASEMIN ÖĞÜT’ ÜN

ANAYASAMIZ- TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER- KISITLANMASI KONULU MAKALESİ

 

      Anayasanın özellikle temel hak ve ödevlere ilişkin 12.madde, temel hak ve hürriyetlerin niteliğini, 13.madde sınırlanmasını,14 madde bunların kötüye kullanılamayacağını,gerektiğinde bu kullanımın nasıl durdurulacağını belirtmekte bu arada bir temel hukuk ilkesini de vurgulamaktadır.kişinin yaşam hakkına dokunulamayacağını,kimsenin din,vicdan,düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağını,suçlanamayacağını,suç ve cezaların geçmişe yürütülemeyeceğini,suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar suçlu sayılamayacağını hüküm altına almış bulunmaktadır.

      17.madde ise herkesin yaşama,maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı bulunduğunu vurgulamaktadır.Vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı,rızası dışında bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tulamayacağı vurgulanırken “meşru müdafaa hali,yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirlilmesi,bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi,bir ayaklanma veya isyanın bastırılması,sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiillerine onay vermektedir.Yani buna biz kısaca kolluğun silah kullanma yetkisinin sınırları da diyebiliriz.

      Gene 19.maddede Herkes kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir denildikten sonra ancak şekil ve şartları kanunda gösterilen biçimde hürriyetinden mahrum bırakılabileceği hüküm altına alınmıştır.Bunlar esas olarak bir mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi;bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması ve tutuklanması ve sair hususları düzenlemektedir.Tutuklamanın ancak hakim kararı ile yapılabileceği hüküm altına alınırken hakim kararı olmadan yakalama,ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir ve bunun şartlarını da kanun gösterir denilmektedir.Devamında yakalanan ve tutuklanan kişilere yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialara herhalde yazılı ve bunun mumkün olmaması halinde sözlü olarak DERHAL,toplu suçlarda ise engeç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir demektedir.

      Yakalanan veya tutuklanan kişinin tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç engeç kırsekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda engeç dört gün içerisinde hakim önününe çıkarılacağı ,kimsenin bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamayacağı.bu surelerin olağanüstü hal,sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabileceği vurgulanmaktadır. Aynı şekilde kişinin yakalandığı ve tutuklandığı ,yakınlarına derhal bildirilir denilmektedir.

      Anayasa 36 de ise hiç kimse kanunen tabi oldğu mahkemeden başka bir merci önününe çıkarılamaz demek suretiyle kanuni hakim güvencesinden bahsedilmektedir.38.maddede ise &S230;Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar .kimse suçlu sayılamaz .Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya ve delil göstermeye zorlanamaz denilmektedir.Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez demekte ve Ceza sorumluluğunun şahsiliğinden bahsetmektedir.

 

                                                                                           Av. Yasemin ÖĞÜT

                                                                       Kültür ve Sanat Merkezi Komisyon Başkanı

 
 
21.11.2024
AV. MUSTAFA DENİZ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.