8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Tarih: 6.03.2015 | Okunma Sayısı: 2357
 

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

 

                     Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur. En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir. Her ne kadar yasalar değişmiş,kadına yönelik şiddettin önlenmesine ilişkin yeni tedbirler alınmış olsa da tüm bunların yetersiz kaldığı artan kadın cinayetleri,tecavüzler,istismarlar ve şiddetten açıkça ortaya çıkmaktadır.

                    Sadece yasalarla buna önlem almak,önleyici tedbirler,koruma kararları,kadın sığınma evleri bu konuda yeterli gelmemektedir. Evet bu suçlara verilen cezalar arttırılmalıdır ancak burada önemli olan bir konu da vardır ki eğitim.Erkek çocukları daha aile içinden başlayarak eğitilmeli ‘sen erkek çocuksun’ diyerek ayrıcalıklarla  yetiştirilmemelidir. Okullarda da aynı şekilde eğitime bu yönde ağırlık verilip çocuklarımızı daha temelden bu şekilde yetiştirmeliyiz. Aile içi şiddetinde bu anlamda etkisi çok büyüktür. Çocuk ailede ne görüyorsa o şekilde yetişmektedir. Babasının annesine yaşattığı şiddeti gören çocuk kadını aciz bir varlık olarak görmekte bu mantıkla yaşamaktadır.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu konuda daha kapsamlı bir çalışma başlatıp kreş ve ilkokullarda yapacağı araştırmalarla evinde şiddet yaşayan çocukları ve aileleri tespit edip düzenleyeceği programlarla bu ailelere destek vermelidir. Bakanlığın misyonu kendilerinin de belirttiği gibi Birey, aile ve toplum refahını artırmak amacıyla dezavantajlı kesimler öncelikli olmak üzere tüm toplumu hedefleyen katılımcı anlayışla, adil ve arz odaklı bütüncül sosyal politikalar üretmek, uygulamak ve izlemektir. Bu bağlamda şu anda toplumumuzun en önemli sorunlarından biri olan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri,çocuk istismarlarını önleyici tedbirler almak gerekirse eğitim programlarını arttırmak,okullardaki müfredata çocukları bu konuda eğitici bir düzenleme getirmek …vb. çalışmalara ağırlık verilmelidir.

                 Erkekler şiddetin çok dar bir tanımını yaparak davranışlarını hafifsetmek ve önemsiz göstermek istemektedirler .Erkekler,şiddeti önemsememe,şiddet kullandığını reddetme,eşini suçlama şeklinde bir bileşkeyle şiddetin sorumluluğunu anlamaktan kaçınmaktadır.Biz kadınlara bu bağlamda düşen en önemli vazife bir anne olarak erkek çocuklarımızı yetiştirirken bunlara dikkat ederek,erkek çocuk olmasından dolayı imtiyazlı olduğu,üstün olduğunu düşünmesini sağlamayacak şekilde yaklaşmalı ve çocuğumuzu değil ki bir kadına hiçbir canlıya şiddet uygulamadan yaşaması konusunda eğitmeliyiz.Çünkü unutulmamalıdır ki eğitim ailede başlar.

                 Kadına yönelik şiddetin tam anlamıyla önlenebilmesi için,önlemlerin hukuk alanıyla sınırlı kalması,yasal düzenlemelerin yapılması tabiî ki yeterli değildir.Bu anlamda devletin her organına,toplumsal alanda söz sahibi her kuruluşa,tek tek her bireye görev düşmektedir.

                 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm dünyada, kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.

 

 

                                                                         ÇANKIRI BAROSU KADIN HAKLARI

                                                                                    KOMİSYONU BAŞKANI

                                                                                       Av.A.BUKET UYSAL

  
4.12.2024
AV. MUSTAFA DENİZ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.